Ülkemiz’de 50. yılını dolduran Metalurji Eğitimi, ilk defa İTÜ bünyesinde kurularak, kimya, makina, inşaat, uçak-uzay, elektrik / elektronik, çevre ve hatta tıp alanında çok disiplinli bir bilim ve teknoloji dalı olarak gelişmesini sürdürürken, üretim süreçlerinde verimlilik, enerji ve hammadde üçlüsü ile uyum içinde olan yöntemlerin sektöre kazandırılmasında önemli rol oynamaktadır.
İnsanların canlı varlıkların yapısını çözme ve bu yapıyı modellemeye yönelik çalışmalarının gelecekteki hayatımızı ne denli önemli bir şekilde etkileyeceği kuşku götürmez ve büyük bir heyecanla beklenen bir gelişmedir. Benzer şekilde, malzeme bilimcilerinin belli özellik beklentileri doğrultusunda tasarlayıp üretmeleri de aynı heyecanla beklenen bir gelişmedir. Modellenen malzemeler, metalurji ve malzeme başta olmak üzere, kimya ve makine mühendisleri tarafından üretilmeye çalışılacaktır. Doğadaki malzemelerin kusursuz yapılarının anlaşılması ve buna benzer yapıların sentetik olarak üretilip insanlığın hizmetine sunulması da günümüzde ve gelecekte önemli olan konulardır; bu bağlamda elektronik ve manyetik malzmeler, kompozit malzemeler, biyomalzemeler ve nano malzemelerin yeni malzeme grupları olarak üretilmesi ve geliştirilmesinin son yıllarda önemi çok artmıştır.
Sonuçta, otomotiv, elektronik, savunma, inşaat, cam, seramik, tıp, beyaz ve kahverengi ev eşyaları ve diğer bir çok kitlesel sanayi üretiminin temeli olan metal sektöründe; Metalurji ve Malzeme Mühendisliği tarihin kendisine biçtiği misyon ve stratejiler sayesinde teknolojik-ekonomik-ekolojik kavram bütünlüğü içerisinde gelişmesini insan ve çevre uygulamalarıyla ön plana çıkaracaktır.